Vişegrad Grubu (V4), 15 Şubat 1991 tarihinde Macaristan, Polonya ve Çekoslovakya tarafından Orta Avrupa’daki Doğu Bloku’nun kalıntılarını ortadan kaldırmak ve Orta Avrupa ülkeleri arasındaki tarihi düşmanlıkların üstesinden gelmek amacıyla oluşturulmuştur. Her ne kadar V4’ün ortak bir dış politikası olmasa da Rusya-Ukrayna Savaşı, o döneme dek özellikle Avrupa Birliği’ne (AB) ilişkin konularda uyum içinde hareket eden Macaristan, Polonya, Slovakya ve Çekya arasındaki ahengi bozmuştur.
Bu kapsamda Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM), V4’ün geleceğini değerlendirmek üzere Macaristan Dış İlişkiler ve Ticaret Enstitüsü Kıdemli Araştırmacısı Dr. Máté Szalai’nin görüşlerini dikkatlerinize sunmaktadır.
1. Sizce Rusya-Ukrayna Savaşı, Vişegrad Grubu’nu nasıl etkiledi?
Söz konusu savaş, Vişegrad işbirliği formatındaki zayıf noktayı; yani stratejik dış politika konularında işbirliği potansiyelinin eksikliğini ortaya koymuştur. Dört Vişegrad ülkesinin Rusya’ya karşı farklı çıkarları ve bakış açıları var ve dört devletin iç politikası da bir şekilde Moskova’nın politikalarından etkilenmektedir.
Belirtmek gerekir ki; V4 Grubu, kapsayıcı bir entegrasyon formatı değildir. Bununla belirli konular için istişari bir çerçeve oluşturulması amaçlanmıştır. Bu yüzden V4’ün dağılma tehlikesi altında olduğunu düşünmüyorum. Dört ülkenin ortak çıkarları olan diğer konulardaki işbirliğinin Rusya-Ukrayna Savaşı vesilesiyle zayıflamadığını da söyleyebiliriz.
2. Son dönemlerde Vişegrad Grubu üyeleri olan Polonya ile Macaristan arasındaki yakınlaşma emarelerini nasıl yorumlarsınız?
Her iki ülkenin özellikle de Polonya’nın sorunları ayrıştırmada başarılı olduğunu düşünüyorum. Taraflar, Rusya-Ukrayna Savaşı konusunda aynı fikirde olmasalar da diğer birçok meselede işbirliği yapmaya devam edebilirler. Halihazırda bu işbirliğinin daha görünür işaretlerinin olmasının iki devlet arasında bir “yakınlaşma” olduğu anlamına gelmediğini; bilakis karşılıklı çıkarların son aylarda daha da önem kazandığı anlamına geldiğini düşünüyorum.
3. Sizce Vişegrad Grubu’nun yeniden bir işbirliği sürecine dönebilmesi mümkün müdür?
Elbette, V4’ten etkilenmeyen alanlarda olabilir. Eğer savaş, Orta Avrupa’daki karar vericiler için önemini kaybederse bu, diğer politika alanlarının yeniden güçlenmesine izin verecektir. Söz konusu durum, Vişegrad Grubu’nu yeniden canlandırabilir.
4. Vişegrad Grubu’nun geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Vişegrad formatında en azından orta vadede büyük bir değişiklik görmüyorum. Daha derin bir entegrasyon formatına dönüşeceğini sanmıyorum. Fakat bir istişare forumu olarak varlığını koruyacağını düşünüyor, yok olacağına inanmıyorum. Çünkü V4’ün devam etmesinin maliyeti düşük ve kârları ise büyüktür.

Máté SZALAI
Máté Szalai, Macaristan Dış İlişkiler ve Ticaret Enstitüsü’nde kıdemli araştırmacıdır. Yüksek lisans ve doktorasını Budapeşte’deki Corvinus Üniversitesi’nde uluslararası ilişkiler alanında yapmıştır. Szalai’nin uzmanlık alanları; güvenlik politikaları, siyasi reform süreçleri, demokrasi ve yönetimdir.