Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro tarafından 18 Nisan 2025 tarihinde ilan edilen yeni karar, ülkede barış arayışının yeniden ivme kazandığını göstermektedir. Bu karar, uzun yıllardır süregelen iç çatışmalardan etkilenen toplum kesimlerinin umutlarını tazelerken, barış müzakerelerinin zorlu ama vazgeçilmez doğasına dair hatırlatmalarda da bulunmaktadır. Alınan kararla birlikte Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri–Halk Ordusu’na (KDSG-HO) karşı yürütülen askeri operasyonlar, 18 Mayıs 2025 tarihine kadar askıya alınmıştır.[1] Bu askıya alma, geçici bir çözüm değil, aynı zamanda devletin barışçıl yöntemlere öncelik tanıma kararlılığını yansıtmaktadır.
Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri (KDSG), 2016 yılında imzalanan barış anlaşmasıyla resmen silah bırakmış, ancak bu süreçten kopan ve “KDSG-HO” adıyla varlığını sürdüren bazı unsurlar, anlaşmayı tanımayarak silahlı mücadelesine devam etmiştir. Petro Hükümeti ise göreve geldiği 2022 yılından itibaren yalnızca KDSG-HO’yla değil, Ulusal Kurtuluş Ordusu (UKO) ve diğer silahlı gruplarla da diyaloğa dayalı kapsamlı bir “Tümüyle Barış” politikası yürütmektedir.[2] Bu çerçevede alınan son karar, barış sürecinin sürekliliğine olan inancı ve taraflar arası diyaloğun sürdürülmesini önceleyen bir iradeyi yansıtmaktadır.
Söz konusu geçici askeri duraklama, yalnızca bir güvenlik önlemi olarak değil, aynı zamanda toplumsal alanın yeniden yapılandırılmasına hizmet eden stratejik bir adımdır. Kolombiya Hükümeti tarafından yapılan açıklamalarda, bu kararın özellikle KDSG-HO’nun faaliyet gösterdiği kırsal bölgelerde tarımsal üretimin ve güvenli ulaşımın sürdürülebilmesi amacıyla alındığı vurgulanmaktadır.[3] Bu yaklaşım, çatışmanın yalnızca silahlarla değil, aynı zamanda sosyal, ekonomik ve siyasi mekanizmalarla da çözülebileceğine dair bir farkındalık oluşturmaktadır.
Ateşkesin ilk olarak Aralık 2023 tarihinde yürürlüğe girdiği ve bu sürecin birkaç kez uzatıldığı bilinmektedir. Ancak taraflar arasında ateşkesin uzatılmasına dair gerekli mutabakatın zamanında sağlanamaması nedeniyle resmi olarak sona erdiği açıklanmıştır.[4] Bu gelişmenin ardından gelen yeni karar, müzakere masasının henüz dağılmadığını, aksine daha dikkatli adımlarla sürdürüldüğünü göstermektedir. Petro yönetimi, geçici de olsa bu tür askeri duraklamalarla müzakere ortamını korumayı ve yeni güven inşa alanları yaratmayı hedeflemektedir.
Kolombiya’da iç çatışmanın toplumsal dokuda bıraktığı izler hâlâ tazeliğini korumaktadır. Bu nedenle yalnızca silahların susturulması değil, aynı zamanda hakikat, adalet ve onarım mekanizmalarının hayata geçirilmesi faydalı bir yaklaşım olacaktır. Bu noktada barış süreçlerinin toplumsal meşruiyetinin sağlanması, halkın sürece aktif katılımı ve mağdurların seslerinin duyurulması büyük önem taşımaktadır. Petro’nun yaklaşımı, barışı yalnızca bir devlet projesi değil, aynı zamanda toplumsal bir uzlaşı hedefi olarak görmektedir.
Ancak söz konusu süreç, birtakım kırılgan unsurları da içinde barındırmaktadır. Petro Hükümeti, 2022 yılında göreve geldiğinden bu yana barış sürecinde önemli söylemsel değişimlere imza atmış olsa da sahadaki uygulamalar çoğu zaman bürokratik gecikmeler ve güvenlik endişeleri nedeniyle sınırlı kalmaktadır. KDSG-HO’nun yaklaşık 1.500 üyesi bulunduğu tahmin edilmekte ve bu grubun içinde farklı eğilimlerin bulunduğu bilinmektedir.[5] Bu da taraflar arasında sürdürülen müzakerelerin homojen ve net bir yapıda ilerlemesini zorlaştırmaktadır.
Öte yandan, kırsal alanlardaki sosyal kalkınma eksiklikleri ve yoksulluk düzeyi, silahlı örgütlere varlıklarını sürdürmelerine zemin hazırlamaktadır. Özellikle genç nüfusun eğitime, istihdama ve sosyal hizmetlere erişiminin kısıtlı olması, örgütlerin yeni üyeler kazanmasını kolaylaştırmaktadır. Bu nedenle, yalnızca güvenlik politikalarıyla değil, aynı zamanda kapsamlı sosyal politikalarla desteklenen bir barış süreci tesis edilmesi yararlı bir adım olabilir. Kolombiya Hükümeti’nin bu gerçeği göz önünde bulundurarak attığı adımlar, barışın toplumsal zeminde kalıcı hale gelmesine katkı sağlamaktadır.
Petro Hükümeti’nin barış sürecine yönelik yaklaşımı, çatışmaların nihai çözümünün diyalogdan geçtiği inancına dayanmaktadır. Ancak 17 Nisan 2025 tarihinde Kolombiya Hükümeti tarafından yapılan resmî açıklamada, KDSG-HO’yla yürürlükte olan ateşkesin süresinin dolduğu ve yeni bir uzlaşma sağlanamadan sona erdiği ifade edilmiştir.[6] Bu gelişme, sürecin ne denli kırılgan bir zeminde ilerlediğini gözler önüne sermektedir. Her ne kadar hükümet yetkilileri bu durumun müzakerelerin sona erdiği anlamına gelmediğini vurgulamış olsalar da ateşkesin geçici olarak kaldırılması, sahadaki çatışmasızlık ortamını tehdit etmektedir.
Ateşkesin sona ermesinin ardından her iki tarafın 72 saat içerisinde güvenlik önlemlerini alarak kendi kontrol bölgelerine çekilmesi yönünde mutabık kaldığı bildirilmektedir. Bu süreç, taraflar arasında gerilimin yükselmesini önlemeyi amaçlamakta, aynı zamanda diplomatik kanalların tamamen kapanmadığını göstermektedir. Ancak bu geçiş sürecinde yaşanabilecek güvenlik boşlukları, yerel halk için endişe kaynağı olmaktadır. Özellikle kırsal bölgelerde yaşayan sivillerin, yeniden çatışma tehdidiyle karşı karşıya kalma riski, barış sürecine olan toplumsal inancı zedeleyebilmektedir.
Barış sürecinin bu tür dalgalanmalara açık olması, silahlı aktörlerin homojen bir yapıda olmamasından da kaynaklanmaktadır. KDSG-HO’nun farklı bölgelerde faaliyet gösteren kolları arasında ideolojik, stratejik ve lojistik ayrışmalar yaşandığı bilinmektedir. Bu durum, merkezi müzakerelerin etkinliğini azaltmakta ve sahada alınan kararların her zaman uygulanabilirliğini zorlaştırmaktadır. Ayrıca örgütün lideri olarak bilinen Alexander Díaz Mendoza’nın bu gelişmelere dair henüz kamuoyuna bir açıklamada bulunmamış olması, örgüt içindeki karar süreçlerinin net olmadığını göstermektedir.
Kolombiya’da silahlı aktörler yalnızca ideolojik taleplerle hareket etmemekte, aynı zamanda uyuşturucu ticareti ve yasa dışı altın madenciliği gibi suç ekonomileriyle iç içe geçmektedir. Bu gerçeklik, barışın yalnızca siyasi bir çözümle değil, aynı zamanda ekonomik ve yapısal reformlarla desteklenmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Aksi halde, barış anlaşmaları geçici sakinlikler sunsa da temel sorunlar çözülemeden yeniden silahlı çatışma ortamı doğabilmektedir.
Petro Hükümeti, bu ekonomik temelli şiddet döngüsünü kırmak adına alternatif kalkınma programları oluşturmayı, yoksul bölgelerde kamu yatırımlarını artırmayı ve toplumsal kapsayıcılığı güçlendirmeyi hedeflemektedir. Bu çabalar, barışın yalnızca devlet kurumları nezdinde değil, aynı zamanda halk nezdinde de benimsenmesini ve sahiplenilmesini mümkün kılmaktadır. Bu nedenle barış sürecinin kalıcı olabilmesi için güvenlik, ekonomi ve toplumsal adalet ekseninde çok katmanlı bir yaklaşım benimsenmesi daha yararlı bir adım olacaktır.
[1] Acosta, Luis Jaime. “Colombia’s Petro Pauses FARC Offensive in Order to Progress in Peace Talks.” Reuters, www.reuters.com/world/americas/colombias-petro-pauses-farc-offensive-order-progress-peace-talks-2025-04-18/, (Erişim Tarihi: 20.04.2025).
[2] Shiraz, Zakia, and Juan Carlos Gomez Benavides. “The Policy of ‘Paz Total’ (Total Peace) in Colombia: Challenges, Failures and Opportunities.” Leiden Security and Global Affairs Blog, www.leidensecurityandglobalaffairs.nl/articles/the-policy-of-paz-total-total-peace-in-colombia-challenges-failures-and-opportunities, (Erişim Tarihi: 20.04.2025).
[3] Acosta, Luis Jaime. a.g.e.
[4] Aynı yer.
[5] Acosta, Luis Jaime. “Colombia Suspends Ceasefire with FARC Guerrilla Faction.” Reuters, www.reuters.com/world/americas/colombia-suspends-ceasefire-with-farc-guerrilla-faction-2025-04-17/, (Erişim Tarihi: 20.04.2025).
[6] Acosta, Luis Jaime. a.g.e., “Colombia Suspends…”.