Demokratikleşme süreçleri açısından dalgalı bir seyir izleyen Latin Amerika, aynı zamanda yargı organlarının rolü bakımından da istikrarsızlıklarla karakterize edilmektedir. Birçok ülkede yargı, askeri diktatörlüklerden kalma otoriter hukuk anlayışının izlerini taşımaya devam etmekte, siyasal iktidarın etkisinden tam anlamıyla arındırılamamaktadır. Bu bağlamda Latin Amerika’daki yargı düzeni hem hukukun üstünlüğü ilkesi açısından hem de insan hakları standartları bakımından önemli sorunlar barındırmaktadır.
Yargının bağımsızlığı meselesi, bölgede en çok tartışılan konuların başında gelmektedir. Brezilya, Meksika, Venezuela ve El Salvador gibi ülkelerde yüksek yargı organlarının hükümetler tarafından belirlenmesi veya yargı üzerindeki yürütme baskısının yoğunluğu, yargı erkini büyük ölçüde işlevsiz hale getirmektedir. Örneğin El Salvador’da Nayib Bukele hükümetinin Yüksek Mahkeme yargıçlarını görevden alarak yerine kendi destekçilerini ataması, ülke içinde ve dışında ciddi demokratik gerileme olarak değerlendirilmiştir.[i]
Yargı kurumlarının siyasallaşması yalnızca yüksek mahkemelerde değil, alt düzey yargı sistemlerinde de kendini göstermektedir. Hakimlerin atanma ve görevde kalma süreçlerinin şeffaf olmaması, siyasi sadakat esasına dayalı kararların alınmasına neden olmaktadır. Bu durum, özellikle yolsuzlukla mücadele davalarında iktidar sahiplerinin yargılanmaması veya muhalefetin hukuki yollarla sindirilmesi gibi pratiklere zemin hazırlamaktadır.
Latin Amerika’da anayasa mahkemelerinin rolü de oldukça tartışmalıdır. Bazı ülkelerde anayasa mahkemeleri, yürütmenin anayasal sınırlarını denetlemektense onu meşrulaştırıcı bir araç gibi çalışmaktadır. Venezuela’da Nicolás Maduro yönetiminin Yüksek Mahkeme aracılığıyla muhalefet liderlerini görevden alması ve seçimleri iptal ettirmesi, bu duruma örnek teşkil etmektedir. Benzer şekilde Bolivya’da Evo Morales’in tekrar aday olmasını anayasal bir hak olarak yorumlayan mahkeme kararı, yargının siyasal yönlendirmelere açık yapısını göstermiştir.
Bölgedeki yargı düzeninde öne çıkan bir diğer mesele ise cezasızlık kültürüdür. Özellikle askeri dönemlerde işlenen insan hakları ihlallerinin yargılanamaması veya sembolik davalarla geçiştirilmesi, hem mağdurların adalet arayışını sonuçsuz bırakmakta hem de yargıya olan güveni ciddi biçimde sarsmaktadır. Arjantin ve Şili, geçmişle yüzleşme bakımından görece ilerlemeler kaydetmiş olsa da Honduras, Guatemala ve Kolombiya gibi ülkelerde cezasızlık hâlâ sistematik bir sorun olarak varlığını sürdürmektedir.
Buna karşılık bazı Latin Amerika ülkelerinde yargı reformu girişimleri ve uluslararası kurumların etkisiyle olumlu adımlar da atılmıştır. Örneğin Kolombiya’da kurulan Barış Mahkemesi, Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri’yle (KDSG) yapılan barış sürecinin bir parçası olarak geçiş dönemi adaleti perspektifini benimsemiştir. Benzer şekilde Inter-Amerikan İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının bazı ülkelerde uygulanmaya başlaması, uluslararası normlarla ulusal hukuk sistemleri arasında köprüler kurulmasına imkân tanımaktadır.
Tüm bu gelişmelere rağmen Latin Amerika’da yargının yapısal sorunları büyük ölçüde devam etmektedir. Bağımsız denetim mekanizmalarının yetersizliği, siyasi kutuplaşmanın yargı kararlarını etkilemesi ve adalete erişimdeki eşitsizlikler, yargı sistemlerinin meşruiyetini zedelemektedir. Bu bağlamda Latin Amerika’da adil, bağımsız ve etkin bir yargı düzeninin inşası, yalnızca hukuki bir reform değil, aynı zamanda demokratikleşme ve kurumsallaşma sürecinin temel bir parçası olarak değerlendirilebilir.
Latin Amerika’daki yargı düzeninin sorunları, birçok ülkede farklı biçimlerde tezahür etmektedir. Meksika, yargının organize suç örgütleriyle mücadelede yetersiz kalması ve hâkimlerin güvenliğinin sağlanamaması nedeniyle adalet sisteminin kırılganlaştığı ülkelerden biridir. Yargı mensuplarına yönelik suikastlar ve tehditler, ceza davalarında tarafsız kararlar alınmasını zorlaştırmakta, bu da cezasızlık oranını artırmaktadır. Federal düzeyde bazı yargı reformları uygulanmaya çalışılsa da özellikle eyalet mahkemeleri ciddi yapısal ve etik sorunlarla karşı karşıyadır. Meksika Yüksek Mahkemesi zaman zaman anayasal denetim işlevini yerine getirse de uygulamada yürütmenin etkisinden tümüyle bağımsız hareket edememektedir.
Brezilya örneği, yargının hem bağımsızlık hem de güç kullanımı bakımından çelişkili bir konumda olduğunu göstermektedir. “Araba Yıkama Operasyonu” olarak bilinen büyük yolsuzluk soruşturması, başta eski Devlet Başkanı Lula da Silva olmak üzere birçok üst düzey siyasetçiyi hedef almış, başlangıçta yargı erkinin gücünü göstermiştir.[ii] Ancak süreç içerisinde soruşturmayı yürüten savcıların ve yargıçların siyasi ajandalarının olduğu yönündeki iddialar, yargının tarafsızlığına gölge düşürmüştür. Nitekim Federal Yüksek Mahkeme, 2021 yılında Lula’nın mahkûmiyetini usul hataları nedeniyle bozarak siyasi motivasyonla yargılandığını dolaylı biçimde kabul etmiştir.[iii]
Kolombiya ise yargı reformu konusunda dikkat çekici bir laboratuvar işlevi görmektedir. Ülkedeki yarım asırlık iç çatışmanın ardından KDSG’yle varılan barış anlaşması kapsamında oluşturulan Geçiş Adaleti Mahkemeleri, klasik yargı anlayışının dışında toplumsal barışı ve hakikatin ortaya çıkarılmasını önceleyen yeni bir yargı modeli sunmuştur. “Barış İçin Özel Yargı Yetkisi”, suçun yalnızca cezalandırılması değil, aynı zamanda mağdurun tanınması ve devletin sorumluluğunun ortaya konulması hedefiyle kurulmuştur.[iv] Ancak bu yeni sistem de siyasetin baskısına maruz kalmakta ve özellikle sağcı partilerce eleştirilmektedir. Bu durum, yargının yeni kurumsal yapılarla güçlendirilmesi çabasının da kolaylıkla siyasal çatışmaların parçası haline gelebileceğini göstermektedir.
Latin Amerika’daki yargı sistemlerini etkileyen bir diğer önemli faktör, Inter-Amerikan İnsan Hakları Sistemi ve onun yargı organı olan Kosta Rika San Jose merkezli Inter-Amerikan İnsan Hakları Mahkemesi’dir. Bu mahkeme, yerel yargı düzenlerinin bağımsız ve etkili olmadığı durumlarda bireylerin adalet arayışlarına yanıt verebilmekte, devletlerin cezasızlık politikalarına karşı bağlayıcı kararlar alabilmektedir. Ancak mahkemenin kararları her zaman uygulamaya geçirilememektedir. Örneğin Honduras, Kolombiya ve Venezuela gibi ülkeler zaman zaman bu kararları tanımamış ya da uygulamayı geciktirmiştir. Özellikle Venezuela, 2013 yılında mahkemeden çekilme kararı alarak insan hakları yükümlülüklerinden uzaklaşma eğilimi göstermiştir. Bu durum, ulusal yargı kurumlarının uluslararası normlardan koparak daha kapalı ve hesap vermez hale gelme riskini artırmaktadır.
Latin Amerika’da yargı düzeni, tarihsel olarak askeri diktatörlüklerin mirasını taşıyan, yapısal olarak zayıf ve çoğu zaman siyasal baskılara açık bir sistem olarak şekillenmiştir. Yargı bağımsızlığı birçok ülkede anayasal güvence altına alınmış olsa da uygulamada yürütmenin etkisi, rüşvet, cezasızlık ve siyasi sadakate dayalı atamalar gibi sorunlar yaygındır. Yargının kamu nezdindeki meşruiyeti düşük, işleyişi ise çoğu zaman karmaşıktır; bu durum özellikle insan hakları ihlalleri ve yolsuzluk davalarında adaletin sağlanmasını engellemektedir. Uluslararası kurumların ve bölgesel mahkemelerin etkisine rağmen Latin Amerika’da yargının gerçekten bağımsız, şeffaf ve hesap verebilir bir kurumsal yapıya kavuşması, hâlâ çözülmemiş bir mesele olarak varlığını sürdürmektedir
[i] Human Rights Watch. “El Salvador: Legislature Deepens Democratic Backsliding.” Human Rights Watch, www.hrw.org/news/2021/11/01/el‑salvador‑legislature‑deepens‑democratic‑backsliding, (Erişim Tarihi: 22.06.2025).
[ii] Watts, Jonathan. “Operation Car Wash: Is This the Biggest Corruption Scandal in History?” The Guardian, www.theguardian.com/world/2017/jun/01/brazil-operation-car-wash-is-this-the-biggest-corruption-scandal-in-history, (Erişim Tarihi: 22.06.2025).
[iii] Brito, Ricardo. “Brazil Judge Annuls Lula’s Convictions, Opens Door to 2022 Run.” Reuters, https://www.reuters.com/world/americas/brazil-judge-annuls-lulas-convictions-opens-door-2022-run-2021-03-08/, (Erişim Tarihi: 22.06.2025).
[iv] Jurisdicción Especial para la Paz. Jurisdicción Especial para la Paz, Gobierno de Colombia, www.jep.gov.co/Paginas/inicio.aspx, (Erişim Tarihi: 22.06.2025).