Tarih:

Paylaş:

BRICS’in Genişlemesi Bağlamında Çin’in Çok Kutuplu Dünya İnşası

Benzer İçerikler

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

22-24 Ağustos 2023 tarihlerinde Güney Afrika’nın Johannesburg kentinde düzenlenmesi planlanan BRICS Liderler Zirvesi yaklaşırken, söz konusu platforma katılım başvurularının ciddi şekilde artması dikkat çekmektedir. Konuyla ilgili Güney Afrika Dışişleri Bakanı Naledi Pandor, 22 ülke liderinin BRICS’e katılma niyetlerini resmen bildirdiğini açıklamıştır.[1]  Ayrıca Pandor, üyeliklerle ilgili çok sayıda gayri resmi başvuru aldıklarını da sözlerine eklemiştir. Resmi başvurularda bulunan ülkelerin isimleri; Cezayir, Arjantin, Bangladeş, Bahreyn, Belarus, Bolivya, Küba, Mısır, Etiyopya, Honduras, Endonezya, İran, Kazakistan, Kuveyt, Fas, Nijerya, Filistin, Suudi Arabistan, Senegal, Tayland, Birleşik Arap Emirlikleri, Venezuela ve Vietnam şeklinde sıralanmıştır.

Üyelik başvurularından bağımsız olarak BRICS Zirvesi’ne Afrika ve güney yarım küre ülkelerinden 67 liderin davet edildiği belirtilmiştir. BRICS, esas olarak üye devletler arasında ticari, siyasi ve kültürel işbirliğinin teşvik edilmesini amaçlamaktadır. Ancak son zirveye davet edilen liderlerin genellikle güney yarım küre ülkelerinden oluşması ve Batılı ülkelerin dışarıda bırakılması, yeni dünya düzenine dair çok fazla şey anlatmaktadır. Çin ve Rusya’nın başını çektiği BRICS platformu, Küresel Güney’in çıkarlarını savunan çok taraflı bir platform halini almaktadır. Nitekim Pekin ve Moskova, Batı’nın liderliğindeki tek kutuplu dünya anlayışına karşı çıkarak küresel bir dünya tasavvur etmektedirler.

Diğer yandan Amerika Birleşik Devletleri (ABD), İngiltere, Almanya ve diğer bazı Avrupa ülkeleri, yayımladıkları ulusal strateji belgelerinde Rusya ve Çin’in eylemlerini “uluslararası düzene yönelik meydan okuma” şeklinde nitelendirmektedirler. Bu iki aktör ise “sistemik rakip” olarak adlandırılmaktadır. Batı; Moskova ve Pekin’i eleştirirken “kurallara dayalı uluslararası düzene” ısrarla vurgu yapmaktadır. Çünkü mevcut sistemde Batı, kendini hegemon olarak görmekte ve bu statükoyu değiştirmeye dönük herhangi bir girişimi reddetmektedir.

ABD merkezli Batı’nın hegemonyacı anlayışına karşı Rusya ve Çin, küresel bir işbirliği platformu olarak BRICS’in genişletilmesini desteklemektedirler. Ancak bu girişimden Batı’nın dışlanması, BRICS’in bir başka kutup olarak yükselebileceği endişesine yol açmaktadır. Bu bağlamda çok kutuplu dünyanın inşasında Küresel Güney’in büyük katkıları olacaktır. BRICS ise bu dünyanın inşasına katkıda bulunacaktır. Örneğin Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, BRICS Liderler Zirvesi öncesinde Macron’un zirveye katılma isteğini “uygunsuz bir konuk olur” sözleriyle eleştirmiştir.[2] Ev sahibi ülke Güney Afrika’nın Dışişleri Bakanı Naledi Pandor ise Macron’un zirvede yer almayacağını doğrulamıştır.[3]

BRICS Liderler Zirvesi’ne davetli olarak katılması beklenen ülkeler, tarihsel süreçte Batı’nın emperyalist politikalarına karşı duran ve yine Batı tarafından genellikle “üçüncü dünya ülkeleri” olarak kategorize edilen devletlerdir. Yine bu katılımcılar, çoğunlukla Soğuk Savaş döneminde Bağlantısızlar Hareketi’nde yer alan ülkelerden oluşmaktadır. Dolayısıyla bu platform, esas olarak çok kutuplu bir dünyanın inşasına katkıda bulunacaktır. Diğer yandan bu oluşum, Batı’nın karşısında Küresel Güney’i savunan bir başka eksene de dönüşebilir. Bundan ötürü dünyada yeni bir “iki kutuplu döneme” girilme tehlikesi halen mevcuttur.

BRICS’in genişletilmesini güçlü şekilde savunan Çin, bu platformu küresel bir dünya inşa etme yolunda önemli bir manivela olarak görmektedir. Bu bağlamda Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in geçtiğimiz yıl BRICS ülkelerine “küresel güvenlik topluluğu kurma” çağrısında bulunması stratejik bir amaca hizmet etmektedir.[4] Bu çağrı, aynı zamanda Çin’in “Küresel Güvenlik Girişimi” ve “Küresel Kalkınma Girişimi” isimleriyle karakterize ettiği çok kutuplu dünya idealleriyle son derece uyumludur. Rusya ve Çin’in öncülüğündeki bu küreselleşme sürecine BRICS sayesinde güney yarım küre ülkeleri de dahil olmaktadır. Diğer yandan Batı, kendi kolektif savunma örgütü olan Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’nü (NATO) küresel sorunlarla mücadele edebilmesi adına yeniden revize etmektedir. Batılı liderler, NATO’nun artık “küresel bir konsepte” sahip olması gerektiğini söylemektedirler.[5]

Sonuç olarak Batı ve Çin’in dünya görüşleri ve küreselleşme çabaları birbirinden farklı saiklerle gerçekleşmektedir. Batı Dünyası, savunma-güvenlik perspektifinden bir yaklaşım sergilerken; Çin, daha çok ekonomi ve kalkınmayı esas alan barışçıl bir küreselleşme eğilimi göstermektedir. Bu bağlamda Çin, yeni küresel dünya düzeninin oluşumunda BRICS platformunu tercih ederken; Batı, bir savunma örgütü olan NATO’nun genişlemesinden yanadır. Görünen o ki Küresel Güney, tercihini ekonomik büyüme ve kalkınmadan yana yapmıştır. Aynı zamanda bu ülkeler, tek veya iki kutuplu dünya anlayışına karşı olduklarını güçlü sesle dile getirmektedirler. Bugün Batı içerisinde önemli bir Avrasyacı aktör olarak yükselen Almanya, çok kutuplu dünya düzenini savunan aktörler arasına katılmaktadır. Dünyada çok kutupluluk eğilimi artarken devletler, Batı’yı dengelemek için Rusya ve Çin öncülüğündeki platformlara artan bir eğilim göstermektedirler. Her iki ülke de BRICS platformu üzerinden çok taraflılığı yaymak, Batı’nın hegemonik yaklaşımlarını reddetmek ve kazan-kazan anlayışına dayalı kolektif bir topluluk inşa etmeyi amaçlamaktadırlar.


[1] “Güney Afrika: BRICS Üyeliği İçin 22 Ülke Başvurdu”, TRT Haber, https://www.trthaber.com/haber/dunya/guney-afrika-brics-uyeligi-icin-22-ulke-basvurdu-783102.html, (Erişim Tarihi: 11.08.2023).

[2] “Russia Objects to Presence of French President at BRICS Summit”, AA, https://www.aa.com.tr/en/asia-pacific/russia-objects-to-presence-of-french-president-at-brics-summit/2928583, (Erişim Tarihi: 11.08.2023).  

[3] “Güney Afrika: BRICS Üyeliği İçin 22 Ülke Başvurdu”, a.g.e., (Erişim Tarihi: 11.08.2023). 

[4] “Xi Calls on BRICS Countries to Build Global Community of Security for All”, Xinhua Net, “https://english.news.cn/20220519/82a6dd1e9a324e7f821bdc1d2940f6b1/c.html, (Erişim Tarihi: 11.08.2023).

[5] “UK’s Liz Truss: NATO Should Protect Taiwan Too”, Politico, https://www.politico.eu/article/liz-truss-nato-taiwan-protect/, (Erişim Tarihi: 11.08.2023).

 

Dr. Cenk TAMER
Dr. Cenk TAMER
Dr. Cenk Tamer, 2014 yılında Sakarya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olmuştur. Aynı yıl Gazi Üniversitesi Ortadoğu ve Afrika Çalışmaları Bilim Dalı’nda yüksek lisans eğitimine başlamıştır. 2016 yılında “1990 Sonrası İran’ın Irak Politikası” başlıklı teziyle master eğitimini tamamlayan Tamer, 2017 yılında ANKASAM’da Araştırma Asistanı olarak göreve başlamış ve aynı yıl Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Doktora Programı’na kabul edilmiştir. Uzmanlık alanları İran, Mezhepler, Tasavvuf, Mehdilik, Kimlik Siyaseti ve Asya-Pasifik olan ve iyi derecede İngilizce bilen Tamer, Gazi Üniversitesindeki doktora eğitimini “Sosyal İnşacılık Teorisi ve Güvenlikleştirme Yaklaşımı Çerçevesinde İran İslam Cumhuriyeti’nde Kimlik İnşası Süreci ve Mehdilik” adlı tez çalışmasıyla 2022 yılında tamamlamıştır. Şu anda ise ANKASAM’da Asya-Pasifik Uzmanı olarak görev almaktadır.