Tarih:

Paylaş:

Baltıkların Anahtarı: Suwalki Koridoru

Benzer İçerikler

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Rusya’nın izole haldeki dış bölgesi Kaliningrad Oblastı ile Belarus arasında bulunan yaklaşık 100 kilometrelik engebeli ve dağlık bir araziden oluşan Suwalki Koridoru, Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü (NATO) üyesi Polonya ve Litvanya sınırları arasında bulunmaktadır. “Suwalki Boşluğu” olarak da bilinen geçit, Rusya’nın müttefiki Belarus ve Kaliningrad’ı birbirinden ayırdığı için Baltık Bölgesi’nin güvenliği konusunda büyük önem taşımaktadır. Polonya ve Orta Avrupa’dan Baltık ülkelerine, karayolu ve demiryoluyla ulaşmanın tek yolu olan bu koridor, söz konusu özelliğiyle üç Baltık ülkesi; Litvanya, Estonya ve Letonya’nın Avrupa bağlantısını oluşturmaktadır. Koridor, herhangi bir saldırı durumunda bu üç ülkenin NATO’nun ana topraklarına erişimini engelleyerek Baltık Bölgesi’nin savunmasız kalmasına neden olabilir.[1]

2014 yılında Rusya’nın Kırım’ı uluslararası hukuka aykırı bir biçimde ilhak etmesinin ardından geçidin savunmasızlığı bölge ülkeleri tarafından gündeme getirilmiştir. Zira koridorun ele geçirilmesi durumunda Kaliningrad ve müttefiki Belarus’u birbirine bağlayacak bu koridoru, Baltık ülkelerinin işgalinin anahtarı haline gelebilir.[2]

Rusya’nın koridorun kontrolünü ele geçirmeye yönelik olası hamlesi, NATO topraklarına bir saldırı anlamını taşıyacağı ve Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) askeri tepkisini çekeceği düşünüldüğünde, pek mümkün görünmese de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’yı işgali, böyle bir ihtimalin göz ardı edilmemesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Çünkü Rusya, defalarca Ukrayna’nın işgal edilmeyeceğini açıklamış olmasına rağmen 24 Şubat 2022 tarihinde başlatılan operasyonlar vesilesiyle bu sözünde samimi olmadığını göstermiştir. Dolayısıyla Putin’in Belarus çevresine yığdığı askeri varlıklara odaklanılması elzemdir.

Ayrıca ABD ve müttefikleri, Ukrayna’nın işgali sonrasında Baltık Denizi’ne ve NATO’nun doğu kanadına yönelmiştir. Kremlin, mevzubahis durumu Kaliningrad’a yönelik tehdit olarak algılayabilir ve dış bölgeye bir kara köprüsü oluşturmak için Suwalki Koridoru’nu ele geçirebilir. Buna ek olarak Ukrayna’nın işgali nedeniyle Rusya’ya uygulanan ağır yaptırımlar, Putin’in Batı’nın gücünün zayıf olduğu NATO ittifakının bölgesel sınırlarında, yeni bir “cephe” açmak için hamle yapmasına neden olabilir. 

Ukrayna’ya yönelik harekat başlamadan önce Rusya, tüm büyük askeri güçler gibi yeteneklerini sık sık kendi toprakları etrafında hareket ettirmiş ve tatbikatlar için müttefik ülkelere asker konuşlandırmıştır.  Bu kapsamda Belarus ve Rus orduları, 2021 yılının Eylül ayında 12.000 asker ve 950 aracın katıldığı “Zapad”[3] askeri tatbikatını gerçekleştirmiştir. Bahse konu olan tatbikat sırasında Rus ve Belarus birliklerinin Belarus’tan başlattıkları saldırıları Kaliningrad yönünde sürdürerek Suwalki Koridoru’nu kapatma pratiği yaptığı gözlemlenmiştir.[4] Bu bağlamda Putin’in eski Sovyet bölgelerini geri alma arzusuyla Ukrayna’da başlattığı harekat, Baltık ülkeleri üzerindeki baskının artmasına yol açabilir.

Halihazırda Rusya ile Batı arasında artan gerilim, Moskova’nın Ukrayna’daki iddialarını pekiştirirken; ABD ve müttefiklerinin NATO’nun “Aşil Topuğu”[5] olarak değerlendirilen geçide odaklanması muhtemeldir. Zira Yeni Soğuk Savaş’ın daha da derinleşmesi durumunda Suwalki Boşluğu, NATO-Rusya çatışmalarının başladığı adres haline gelebilir. Bu durumda Baltık ülkelerinin kaderi, NATO’nun stratejisindeki ve kuvvet kapsamındaki birçok zayıflığın birleştiği yer olan Suwalki Koridoru’nun durumuna bağlı olacaktır.

ABD dahil 29 üye ülkeyle NATO, Rusya’dan çok daha fazla askeri güce sahiptir. Ancak NATO’nun asker ve tank rezervlerinin çoğu, Amerikan kuvvetleri söz konusu olduğunda, Suwalki Koridoru’ndan binlerce mil uzaktadır. Öte yandan Rusya, tatbikatlardan sonra Suwalki Geçidi’nin etrafında; yani Belarus ve Kaliningrad’da gelişmiş savaş uçakları ve nükleer silahlar da dahil olmak üzere kalıcı olarak konuşlanmış yığınaklarını artırmıştır. Bu nedenle Batılı kuvvetler, Polonya-Litvanya sınırında Rusya’nın askeri varlığına yanıt verebilir. Rusya’nın 2014 yılında Kırım’ı ilhak etmesinin ardından NATO, Moskova’yı caydırmak için Polonya ve üç Baltık ülkesinde küçük, çok uluslu savaş birimleri kurmuştur. Fakat bu kuvvetler, NATO’nun kalıcı olarak Baltık ve Polonya’ya asker gönderme kabiliyetini engelleyen 1997 yılında imzalanan NATO-Rusya Kurucu Senedi’nin şartlarını ihlal etmeyecek şekilde tasarlanmış olması sebebiyle Rus birliklerine karşı yeterli önleyiciliğe sahip değildir.[6]  

Kurucu Senet, 25 yıl önceki “mevcut ve öngörülebilir güvenlik ortamına” dayandığı konusunda tarafların hemfikir olmasıyla hayata geçirilmiş ve Rusya’yı “Avrupa’ya konvansiyonel kuvvet konuşlandırmalarında benzer kısıtlamaları uygulama” konusunda bağlamıştır. Ukrayna’nın kuzeydoğu, doğu ve güneyinden yaklaşık 120.000 Rus askeri, bir dizi zırhlı araç, roket, topçu ve daha fazlası Ukrayna’ya girmektedir. Özetle bu yetenekler, Soğuk Savaş’ın sona ermesinden bu yana Doğu Avrupa’daki konvansiyonel muharebe gücünün azami seviyeye ulaştığı günümüz şartlarında güvenlik ortamının bu derece değişmesi nedeniyle senedin sone erdirilmesini gerektirmektedir.[7]

Tüm bu gelişmeler göz önünde bulundurulduğunda, NATO’nun Suwalki bölgesindeki varlığını ve altyapısını güçlendirmesi gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır. Bu kapsamda ise ilk olarak Rusya’nın tek taraflı olarak feshetmesinin bir sonucu olarak NATO’nun artık Kurucu Senedi’ne tabi olmayacağını beyan etmesi beklenebilir. Bu bağlamda NATO’nun Suwalki bölgesindeki askerî altyapıyı hızla iyileştirmek, Kuzeydoğu Avrupa’daki müttefik kuvvetlerin duruşunu önemli ölçüde ve kalıcı olarak desteklemesi olasıdır. Fakat ilgili bölgede NATO varlığının arttırılması, “güvenlik ikilemi” de yaratabilir. Zira Suwalki Koridoru için azami güvenlik, Rusya’nın Kaliningrad Oblastı için güvenlik tehdidi oluşması demektir. Rusya’nın artan tehdit algılaması nedeniyle dış bölgelerdeki güçlerini daha da arttırması gündeme gelebilir. Sonuç olarak bölge güvenliği noktasında tarafların askeri varlıklarını arttırması, NATO ile Rusya arasındaki silahlanma yarışını bu coğrafyaya da taşıyabilir.

Geçidin güvensizliğinin ortadan kaldırılması için diğer bir ihtimal ise Batı’nın Belarus’ta bir rejim değişikliğine odaklanması olabilir. Belarus’ta yaşanacak bir “Meydan Hareketi”, Moskova-Minsk hattındaki müttefikliğin kırılmasına ve “demokratik” bir Batı yanlısı hükümetin kurulmasına gidebilir. Bu da koridorun bir tarafının sağlama alınması anlamına gelebilir.Ancak böyle bir durumun ne zaman yaşanacağı ve Rusya’nın ne tepki vereceği belirsizliğini korumaktadır.

Son çare olarak ise koridorun yarattığı güvensizlik ortamının kabullenilmesi değerlendirilebilir. Çünkü Suwalki, her ne kadar Baltık ülkeleri için bir tehdit oluştursa da aslında Rusya’nın dış bölgesi Kaliningrad içinde bir savunmasızlık barındırmaktadır. Dolayısıyla Baltık devletlerinin savunmasızlığı, Oblast’ın savunmasızlığıyla dengelenmektedir.

Uluslararası politikada “karşılıklı güvenlik açığı” olarak adlandırılan bu durum, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından itibaren Rusya’nın aşina olduğu bir konudur. Zaten NATO’nun konvansiyonel saldırı kabiliyetindeki önemli artışın bir Rus yanıtını tetikleyebileceği ve Avrupa çapında bir güvensizlik yaratacağı düşünüldüğünde söz konusu durum, NATO tarafından daha kabul edilebilir bir senaryodur.

Neticede Batılı güçlerin en kırılgan noktası şeklinde değerlendirilen Suwalki Koridoru’nun savunmasızlığının çözümü için birkaç seçenek bulunmaktadır. Bununla birlikte Rus güçlerinin halihazırda Ukrayna’da bulunmasının Avrupa için yarattığı sonuçlar da göz önünde bulundurulmalıdır. Avrupa’nın Kremlin’e verdiği yanıtlar ve uyguladığı yaptırımlar, Rusya’nın uluslararası toplumdan izolasyonunu amaçlamaktadır. Bunun karşılığında Rusya’nın bir adım daha atarak Baltık Bölgesi’ni hedeflemeyeceğinin hiçbir garantisi yoktur. Dahası NATO’nun geçidin Baltıklara ilişkin yarattığı güvensizlik ortamını ortadan kaldırırken; atacağı adımlar, Rusya’nın böyle bir hedefi olmaması durumunda bile Kaliningrad’a oluşturduğu tehdit nedeniyle yine çatışma ortamı yaratabilir. Bu kapsamda Batı’nın hem Rusya’yı kışkırtmaması hem de Suwalki Koridoru’nun güneyini koruma altına alması beklenmektedir. Söz konusu durum içerisinde hem bir ikilem hem de bir paradoks barındırdığı için Suwalki Koridoru’nun bir tıkanıklık noktası olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.


[1] Janusz Bugasjki, “The Suwalki Corridor”, CEPA, https://cepa.org/the-suwalki-corridor/,(Erişim Tarihi: 25.03.2022)

[2] Michal Baranowski, “Secure NATO’s Borders Before Putin’s War Spills over”, The German Marshall Fund,https://www.gmfus.org/news/secure-natos-borders-putins-war-spills-over, (Erişim Tarihi: 25.03.2022)

[3] Shari Kulha, “How the Little-Known Suwalki Corridor Could Largely Block NATO Assistance to Baltic States”, National Post, https://nationalpost.com/news/world/how-the-little-known-but-vital-suwalki-corridor-could-block-nato-road-and-rail-assistance-to-baltic-states, (Erişim Tarihi: 26.03.2022)

[4] “Baltic States Fear Encirclement as Russia Security Threat Rises”, Financial Times, https://www.ft.com/content/38b1906f-4302-4a09-b304-dc2ecf5dc771, (Erişim Tarihi: 26.03.2022)

[5] David Axe, “The Suwalki Gap Is NATO’s Achilles’ Heel and the Place Where Russia Could Start War”, The Daily Beast, https://www.thedailybeast.com/the-suwalki-gap-is-natos-achilles-heel-and-the-place-where-russia-could-start-war, (Erişim Tarihi: 26.03.2022)

[6] Ronald Sury, “Ukraine War Follows Decades of Warnings That NATO Expansion into Eastern Europe Could Provoke Russia”, The Conservation, https://theconversation.com/ukraine-war-follows-decades-of-warnings-that-nato-expansion-into-eastern-europe-could-provoke-russia-177999, (Erişim Tarihi:26.03.2022)

[7] Aynı yer.

Elif TEKTAŞ
Elif TEKTAŞ
2020 yılında Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olan Elif Tektaş, aynı yıl Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda Ortadoğu ve Afrika Çalışmaları Bilim Dalı’nda yüksek lisans programına başlamıştır. Halihazırda yüksek lisans eğitimine devam eden Tektaş, iyi derecede İngilizce bilmektedir.