Tarih:

Paylaş:

Kazakistan Cumhurbaşkanlığı Seçimleri: Tokayev’in Şahsiyeti ve Potansiyeli

Benzer İçerikler

Kazakistan Cumhurbaşkanlığı Seçimleri öncesinde başta komşu ülkeler olmak üzere uluslararası camianın tüm dikkatleri adaylar üzerinde yoğunlaşmış durumda. Bu durumda Cumhurbaşkanı adaylarının sloganları ve seçim vaatlerinden ziyade onların şahsiyetleri ve vatanları için göstermiş oldukları fedakarlıklar ön plana çıkmaktadır.

Kazakistan yakın tarihinde en saygın isimlerden biri şüphesiz, “Nur Otan” Partisi’nin adayı, tanınmış diplomat, siyasetçi ve ülkenin şu anki Cumhurbaşkanı Kasım Jomart Tokayev’dir.

Her şeyden önce Kasım Jomart Tokayev’in ailevi yaşantısının, ülkenin ve milletin zorlu siyasi tarihiyle iç içe geçtiğini belirtmek gerekir. Babası Kemel Tokayev (1923-1986), ünlü Kazak edebiyatçı sıfatıyla tüm halkın takdirini kazanmadan ve Kazakistan SSC Yüksek Konseyi Başkanlık Divanı’na üye olmadan önce siyasi sürgün, kıtlık ve yakınlarını yitirme acısı gibi zorlu hayat koşullarından geçmiştir.

Annesi Turar Şabarbayeva (1931-2000), Almatı Yabancı Diller Pedagoji Enstitüsü’nde çalışmıştır. Bu bakımdan Tokayev, köklü ve aydın bir ailenin mensubudur. Gelecekteki mesleğine karşı duyduğu ilgi de çocukluğuna kadar uzanmaktadır.

Böylece, Tokayev’in biyografisiyle ülkenin siyasi tarihinin sıkı sıkıya birbirine geçtiğini görmek mümkündür.

Tokayev’i siyasi liderliğini inceleyecek olursak şunlardan söz edilebilir:

Öncelikle Tokayev, haklı olarak Kazak diplomasisinin temelini atan isimlerden biridir. Bunun sebebi Tokayev’in Sovyet zamanında diplomat olarak yıldızının parlamasıdır.

Moskova Devlet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nde parlak bir kariyere imza attıktan sonra (1970-1975) Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) Dışişleri Bakanlığı’nda göreve başlayıp Singapur Cumhuriyeti’ndeki Sovyet Temsilciliği’ne (1975-1979) tayin olmuştur. Ardından Pekin’deki Sovyet Temsilciliği’nde (1979-1985) çalışmıştır. Diplomat Tokayev, Kazakistan Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını elde ettiği 1991 yılına kadar ikinci kâtip, başkâtip ve müsteşar görevlerinde bulunmuştur.

O dönemde Sovyet diplomasisinde Asya kökenli birinin böylesine başarılı bir kariyere sahip olması onun yeteneklerini gözler önüne sermektedir. Moskova Devlet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nde Asyalılar elbette eğitim görmüşlerdir. Ancak onlar, genelde SSCB için “dost” ve “lüzumlu” devletlerin vatandaşları ve “yabancılar” olarak algılanmaktaydılar. Bu bağlamda, Orta Asya’yı Kazak bir ismin temsil etmesi ayrıca önemlidir. Bu eğitim kurumunda Türk asıllı birinin eğitim görmesi ise sıradan bir olay değildir.

Tokayev’in SSCB’nin dağılmasından sonraki kariyeri kendi vatanında başlar. Önce Dışişleri Bakan Yardımcısı, sonra Dışişleri Bakanı Birinci Yardımcısı ve nihayet 1994 yılındaki tarihî (artık öyle denebilir) atamayla Kazakistan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı olmuştur. Tokayev, bu görevde toplam 10 yıl bulunmuştur. (1994-1999, 2002-2007).

Bugün tüm dünya, Kazakistan Cumhuriyeti’ni uluslararası sorunların ve anlaşmazlıkların çözümünde barışçıl yolları benimseyen bir devlet olarak tanır. Bu bağlamda Tokayev, Dışişleri Bakanı sıfatıyla (2002-2007) nükleer silahsızlanmada aktif rol üstlenmiştir.

Özellikle 2005 yılında Kazakistan Cumhuriyeti Kurucu Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in talimatı üzerine Tokayev, Nükleer Silahsızlanma Konferansı’na katılıp dünya toplumuna Kazakistan Cumhuriyeti’nin net tutumunu iletmiştir. Aynı yıl Semey’de Orta Asya’da Nükleer Silahlardan Arındırılmış Bölge Anlaşması’nı imzalamıştır. Tokayev’in daha önceden de 1995 yılında Nükleer Silahsızlanma Konferansı’na iştirak ettiğini ve 1996 yılında New York’ta Nükleer Denemelerin Kapsamlı Yasaklanması Anlaşması’nı imzaladığını belirtmek gerekir. Çok etkileyici bir deneyim!

Bu alanda 1998 yılında Ulusun Lideri (Elbası) Nazarbayev’in talimatları üzerine Semipalatinsk Poligonu’nda son nükleer patlamayı yapan da Sayın Tokayev olmuş (son bombanın ortadan kaldırılması icap etmişti) ve böylece kötü tarihe son noktayı koymuştur.

2003 yılında Tokayev, denize çıkışı olmayan, gelişmekte olan ülkelerin bakanlarını bir araya getiren uluslararası konferansa başkanlık etmiştir. Konferans esnasında Almatı Eylem Programı hazırlanmış ve denize çıkışı olmayan, gelişmekte olan ülkelerin Almatı Bildirgesi imzalanmıştır. Söz gelimi, Çin’in “Kuşak Yol Projesi” ile bağlantılı olan ve çağdaş Kazakistan’ın Çin üzerinden Pasifik Okyanusu’na; Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye üzerinden Akdeniz’e çıkmasına imkân tanıyan “Nurlı Jol (Nurlu Yol)” programı, söz konusu konferansın fiilen bir devamı olmuştur. Bugüne dek bu güzergâh üzerinden 20 milyon tondan fazla yük taşınmış bulunmaktadır.

Öyleyse Rusya, Çin ve Batı nezdindeki saygınlığı oldukça yüksek olan Tokayev’in yukarıda belirttiğimiz gibi Kazak diplomasinin temelini atan isimlerden biri olma sıfatını fazlasıyla hak ettiği söylenebilir. Avrasya kıtasının tam ortasında bulunan ve dış politikada çok yönlü bir strateji izleyen bir ülke için güçlü diplomasinin hayati önem taşıdığı malumdur. Ciddi uluslararası sorunlara çözüm bulan ve tüm dünyayı Kazakistan’a saygıyla baktıran Kurucu Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in şahsi itibarı, bu başarının delili olabilecek niteliktedir.

Bunların yanı sıra mevcut Kazakistan Cumhurbaşkanı, uluslararası ilişkiler konusunda kaleme alınan dokuz kitapla birlikte pek çok makalenin yazarı olarak dünya bilim çevresinde de iyi tanınmaktadır. Cumhurbaşkanı Tokayev, sadece siyasi bilimler profesörü değil, aynı zamanda BM Güvenlik Konseyi’nin beş dilini (Rusça, İngilizce, Fransızca ve Çince) konuşabilen üst düzeyli bir diplomat ve siyaset adamıdır.

Dışişleri Bakanlığı görevine “ara verdiği” 1999-2002 yılları arasında Kazakistan Cumhuriyeti Başbakanlığını yürütmüştür. Uzmanlar, Kazakistan’ın bağımsızlık yıllarında görev yapan Tokayev’in en başarılı Başbakanlardan olduğu ve güçlü karakteriyle örtüşen üstün yöneticilik niteliği sergilediği hususunda hemfikirdirler.

Yukarıda kaydedildiği gibi Kazakistan Cumhurbaşkanı Sayın Tokayev, Dışişleri Bakanlığı görevini 2007 yılının Ocak ayına kadar toplamda 10 yıl devam ettirmiş, daha sonra Kazakistan Cumhuriyeti Senato Başkanı seçilmiştir. Tokayev, 2011 yılına kadar bu görevde bulunduktan sonra diplomasiye geri dönmüştür.

Tokayev, BM Genel Sekreteri Yardımcılığı ve Cenevre Ofisi Genel Müdürlüğü gibi önemli görevlerde bulunduğunu (2011-2013) pek çok kişi bilir. Ancak onun BM Ofisi Genel Müdürlüğü görevinde bulunan ilk Asyalı ve BM Genel Sekreteri Yardımcılığı görevinde bulunan ilk Türk asıllı olduğunu pek az insan bilir.

Bunların dışında Tokayev, Silahsızlanma Konferansı’nda BM Genel Sekreteri’nin özel temsilcisi olmuş, BM Genel Kurulu’nun on oturumuna katılmış ve BDT Dışişleri Bakanları Kurulu Başkanlığı ile ŞİÖ Başkanlığı görevlerini yapmıştır.

Kazakistan’ın 2018 yılında BM’deki Dönem Başkanlığı, Nursultan yönetimi tarafından öne sürülen barışçıl inisiyatifler ve en önemlisi Kazakistan’ın dev komşularıyla sınırlarının kesin olarak belirlenmesi (toplam 14.700 km), onun diplomat olarak ülkenin barışına sağladığı şahsi katkılardır.  Bilindiği gibi Ukrayna örneği, yıllarca çözüm bulanamayan sınır sorunlarının yaratacağı acı sonuçları gözler önüne sermiştir. Bu nedenle Kazakistan ile Çin arasındaki sınır meselesinde, sorunlarının Kazakistan’a SSCB bir tarafa, ihtilal öncesi Rusya İmparatorluğu’ndan miras kaldığı düşünülürse, böylesi bir sorunun asgari kayıpla sonuçlanan önemli bir durum olduğunun altını çizmek gerekmektedir.

2013 yılının sonbaharında Kazakistan’a geri dönerek Kazakistan Cumhuriyeti Parlamentosu Senatosu Başkanlığı görevine başlayan Tokayev, 2019 yılına kadar 6 yıl boyunca söz konusu görevi üstlenmiştir. Bu süre zarfında onun başkanlığında önemli yasa tasarıları hazırlanmış ve kabul edilmiştir.

Tokayev’in Senato Başkanlığı sırasında ülkenin tamamını gezdiğini, vatandaşların ihtiyaçlarına tercüman olduğunu ve her yerde onlarla yakın iletişim kurduğunu söylemek mümkündür. İnsanlara karşı iyiliksever bir tutum içerisinde olması da onun karakterinin önemli bir özelliğidir. Nitekim Kazak devlet adamının bu yönünü, en azından sosyal medya sitesi Twitter’daki hesabını takip eden herkes bilmektedir.

Tokayev uluslararası siyaset, parlamento faaliyeti ve devlet yönetimi alanları dışında bağımsız Kazakistan’ın ulusal kimliğini pekiştirme işine de büyük katkılar sağlamıştır. Zira Kazak Hanlığı’nın 550. yıldönümünü ilk kutlayan da Tokayev’in başkanlığını yürüttüğü Kazakistan Cumhuriyeti Parlamentosu Senatosu olmuştur.

Ayrıca Tokayev, Kazak dilinin Latin alfabesine geçişine de açık destek vermiştir. Böylece 2017 yılının sonbaharında meclisin eğitim sorunlarıyla ilgili bir oturumunda “Latin alfabesine geçiş gibi stratejik öneme sahip meseleyi çözmemiz gerekir. Devlet Başkanı’nın da belirttiği gibi, Kazak dilinin Latin alfabesine geçişi, eğitim ve bilimin küresel sisteme entegrasyonunu sağlama hedefiyle atılan mühim bir adımdır. Bu çalışmayı “büyük sıçrayış” yapmadan akıllıca ve adım adım gerçekleştirmek gerekir. Ancak uzatmanın da bir anlamı yoktur. Bu noktada hata yapma hakkımızın olmadığını bilmeliyiz.” demiştir.

Kazak devlet adamının bu sözleri rastlantı değildi. Çünkü Kazakistan Kurucu Cumhurbaşkanı Nazarbayev tarafından Kazak dilinin Latin alfabesine geçişi gibi stratejik bir karar alındıktan sonra, “alışma” dönemi başlamış ve yeni alfabenin farklı versiyonları öne sürülmüştür. Bu versiyonların ilk ikisi (digraflı ve apostroflu), çeşitli eksiklikleri bulunduğundan dolayı toplumun tepkisine yol açmıştır.

Tokayev, ülke için böylesine önemli olan bir meselede Kazak dili için önerilen Latin alfabesinin ilk versiyonunu “Ulusal komisyon, Latin alfabesiyle ilgili son kararı almamıştır. Bu yüzden gazete veya diğer yerlerde kullanılması için henüz erkendir” açıklamasında bulunmuştur. Mevzubahis açıklamasında sürecin uzamasını eleştiren Tokayev, alfabenin son halinin 19 Şubat 2018 tarihinde kabul edilmesinden sonra da herkesi bu tarihî gelişmeden dolayı tebrik etmiştir. Neticede alfabe reformu, onun için “şahsi” bir iş hâline gelmiştir.

Toplumun arsa kiralaması ve satışına ilişkin düzenlenen Arsa Kanunu’ndaki değişikliklerden dolayı ayağa kalktığı 2016 yılında da Tokayev, faal ve ilkeli bir duruş sergilemiştir. Kazakistan Senatosu’nun 29 Nisan 2016 tarihli oturumunda konuşan Tokayev, “Tarım topraklarının yabancılara satılmayacağını tasdiklemekle sınırlı kalınmamalıdır. Halkın talebinin kurnazca ve farklı yollarla atlatılmasını önlemek için bu teyidin hukuki ve diğer araçlarla pekiştirilmesi de sağlanmalıdır. Öncelikle, Devlet Başkanı’nın arsaları ulusal yargı yetkisiyle etkili ve mantıklı kullanma talebini mutlaka yerine getirmek gerekir.” yorumunu yapmıştır. Bu durum Tokayev’in halkın tepkilerine duyarlı bir isim olduğunu gözler önüne sermiştir. Zira söz konusu sorunun önemi ve Kazakların topraklarını kutsal gördüğü herkesçe bilinmektedir. Kazak devlet adamının bu çıkışları ise onun ulusçu duruşunu net bir biçimde ortaya koymuştur.

Tüm bu bilgiler ışığında Tokayev hakkında şu tespitlerde bulunmak mümkündür:

  • Tokayev, tecrübeli ve çok yönlü karakteriyle ülkesinin ihtiyaç duyulduğu en zor bölgelerde görev almış ve tarihe Kazak ulusunun lideri olan Nazarbayev’in en güvendiği silah arkadaşlarından biri olarak geçmiştir.
  • Tokayev, Kazakistan’ın dış politika anlayışının şekillenmesine önemli katkılarda bulunmuştur. Dahası Kazakistan Senatosu ile Astana Hükümeti’ni yönetmiş ve Devlet Sekreterliği görevini yürütmüştür. Dolayısıyla adını ülke tarihine başarılı bir başbakan olarak yazdırmayı başarmıştır.
  • Kazak devlet adamının entelektüel ve kibar dış görünüşü ile sakin konuşan yapısı, kimseyi yanıltmamalıdır. Zira kendisi çok yönlü, tecrübeli ve iradesi sağlam güçlü bir lider haline gelmiştir.
  • Rüşvet işleriyle ve hiziplerle isminin lekelenmemesi, Tokayev’in en güçlü tarafıdır. Nitekim rakipleri bile, onu dürüst kişiliğiyle tanımlamaktadır.

Yukarıda belirtilen özellikleri nedeniyle Kazakistan’da gerçekleşecek seçimlerin favorisi olarak değerlendirilen Tokayev’in seçim programı da ülkesi için son derece mühim olan üç vurguyu içermektedir. Bunlar süreklilik, adalet ve ilerleme olarak sıralanabilir. Zira ilerleme, amaç; süreklilik ve adalet ise amaca ulaşmanın gerektirdiği şartlardır. İfade edilen koşullar sağlanmadan ülkenin kalkınması pek mümkün değildir.

Neticede Cumhurbaşkanı’nın uluslararası statüdeki memuriyeti ve üst düzey idari görevleri sayesinde elde ettiği tecrübeler, Kazak halkının ona güvenmesinin önünü açmıştır. Nitekim Tokayev’in programında yer alan konular da basit seçim sloganlarıyla şekillenmemiştir.

Burada Kazakistan Kurucu Cumhurbaşkanı Nazarbayev’in sözlerini bir örnek olarak hatırlamak gerekmektedir. Nazarbayev, halefini “O, Kazakistan’ın bağımsızlığının ilk günlerinden itibaren yanımda yer almıştır. Tokayev, dürüst ve sorumluluk sahibi bir kişidir. Ülke içinde ve dışında yürütülen siyasetin mimarlarındandır. Bütün programlar onun katılımıyla hazırlanmış ve kabul edilmiştir. Dolayısıyla ülkenini yönetimini güvenle teslim edebileceğimiz bir kişidir.” cümleleriyle tanıtmıştır.

Kısacası Nazarbayev’in başlattığı işleri devam ettirecek lider profiline sahip olan Tokayev, ülkesini kuruluş ideallerini ulaştırmak için elinden geleni yapacaktır.

Prof. Dr. Darhan KIDIRALİ
Prof. Dr. Darhan KIDIRALİ
Darhan Kıdırali 16 Nisan 1974 yılında Güney Kazakistan Eyaleti Tülkibas İlçesi’nde doğdu. Almatı’da №2 Kazak Dili ve Edebiyatı esasında eğitim veren devlet yatılı okulunda okudu. 1988 tarihinden itibaren şiirleri ve makaleleri gazete ve dergilerde yayınlanmaya başladı. 1991 yılında öğrenciler arasında düzenlenen Kazak Dili ve edebiyatı ülke yarışmasının birincisi oldu. Cengiz Aytmatov Akademisi’nin üyesi ve Kazakistan “DARIN” ödülünün sahibi olan Kıdırali, aynı zamanda Kazakistan Yazarlar Birliği ve Uluslararası “PEN” Kulübünün üyesidir. Türk Konseyi Genel Sekreter yardımcılığı yapan Darhan Kıdırali halihazırda Uluslararası Türk Akademisi’nin başkanlığını yürütmektedir. 2016 yıl Temmuz'dan itibaren Kazakistan’ın ulusal gazetesi “Egemen Kazakstan”ın Yönetim Kurulu Başkanı olarak da faaliyetlerine devam etmektedir.